1. Giriş
İslam dini, insanların manevi bir rehberlik arayışı içinde olduğu bir inanç sistemidir. Bu inanç sisteminin birçok yönü vardır ve bu yönlerden biri de şiirdir. İslam dini, binlerce yıldır birçok büyük şairi etkileyen bir kaynak olmuştur. Bu makalede, İslami şiirlerin kökenleri, temaları, ünlü şairleri ve modern yorumlarına odaklanacağız.
2. İslami Şiirin Kökleri ve Tarihi
2.1 İslam Dini ve Şiir İlişkisi
İslam dini, ilk vahiylerin Peygamber Muhammed’e geldiği 7. yüzyılda ortaya çıktı. Bu dönemde, Arap Yarımadası’nda şiir, toplumun önemli bir ifade biçimiydi. İslam’ın doğuşuyla birlikte, İslam dini şiire yeni bir boyut getirdi. İslam şiiri, İslam’ın temel prensiplerini ifade etmek ve yaymak için bir araç haline geldi.
2.2 İlk İslami Şairler
İslam’ın erken dönemlerinde, İslam’a olan bağlılıkla tanınan şairler ortaya çıktı. Onların en ünlülerinden biri Hassan ibn Thabit’tir. Peygamber Muhammed’i överek yazdığı şiirler, İslam’ın ilk dönemlerinde büyük saygı gördü. Bu dönemdeki İslami şiir, inançlarını dile getirmek ve İslam’ın yüceliğini vurgulamak için kullanıldı.
3. İslami Şiirin Temaları ve İfade Biçimleri
İslami şiir, derin manevi temaları işlemesiyle bilinir. İşte bazı temel temalar ve ifade biçimleri:
3.1 Tevhid ve Allah Sevgisi
İslami şiirlerde en belirgin tema, tevhid yani Allah’ın birliği ve Allah’a olan derin sevgidir. Şairler, Allah’ın büyüklüğünü ve her şeyin kaynağını vurgularlar. Bu tema, okuyucuyu derin düşüncelere sevk eder.
3.2 Peygamber Sevgisi
Peygamber Muhammed’e olan sevgi ve saygı da İslami şiirlerin sıkça işlediği bir temadır. Peygamberin yaşamı, öğretileri ve ahlaki değerleri, şiirler aracılığıyla anlatılır.
3.3 Ahiret ve Ölüm Temaları
İslami şiirlerde ölüm ve ahiret konuları da sıkça işlenir. Şairler, insanların ölüm sonrası hayatlarına dair düşüncelerini ve hazırlıklarını dile getirirler. Bu temalar, insanların manevi rehberlik arayışına katkı sağlar.
4. Ünlü İslami Şairler
İslami şiir geleneği, birçok ünlü şairin eserlerini barındırmıştır. İşte bazıları:
4.1 Mevlana Celaleddin Rumi
Mevlana, İslam mistisizminin en önemli temsilcilerinden biridir. Onun eserleri, aşk, sevgi ve ruhsal derinlik konularında zengin bir içeriğe sahiptir. Mesnevi adlı eseri, İslam dünyasında büyük bir etki yaratmıştır.
4.2 İbn Arabi
İbn Arabi, İslam filozofu ve şairidir. Eserleri, aşk, Tanrı’nın birliği ve insanın manevi yolculuğu gibi konuları ele alır. Onun fikirleri ve şiirleri, İslam düşünce dünyasında derin etkiler bırakmıştır.
4.3 Yunus Emre
Türk İslam edebiyatının önemli bir şairi olan Yunus Emre, halk dilinde yazdığı şiirlerle tanınır. İslam’ın evrenselliğini ve insan sevgisini vurgulayan eserleri, Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir.
5. İslami Şiir Örnekleri
İlân
Ne diyorsa İSLÂM DİNİ
Uyacağız suç olsa da.
Gerçeği örten kefeni
Soyacağız suç olsa da.
Alnımız ak, yüzümüz ak
İslâm olan olmaz korkak
Bâtıla bâtıl, hakka hak
Diyeceğiz suç olsa da.
Çiçeklenir sevda serde
Cihad, düğün olur merde
Nur-u Kur’an’ı her yerde
Yayacağız suç olsa da.
Baba, ana, bacı, gardaş
Ehl-i küfre açtık savaş.
İslâmlık yoluna can, baş
Koyacağız suç olsa da.
Cihad bize bayram, düğün
Ta doğuştan haşre değin
Her an Zikrullah gömleğin
Giyeceğiz suç olsa da.
Mânâ doldurmuş iç’leri
Gam mı maddenin suçları..
Dine ‘Taş’ atan piçleri
Sayacağız suç olsa da.
(Vur Emri)
Abdurrahim Karakoç
—
En çok senin duanı beklerim
En çok senin duanı beklerim, musallada
Sen kıldır namazımı, ağlasan da…
O, dönülmez ayrılığın başlangıcında
Ellerini, sıdk ile açık Mevlaya..
Sen kıldır namazımı, ağlasan da…
En çok sevenleri uğurlar yolcusunu,
Maziyi temaşe ede ede…
Gönül gözlerini açıp maveraya,
Sen kıldır namazımı,ağlasan da…
Dua…Dua…Dua…
İçten mi İçten…
Günahlarımı affettirinceye kadar Mevla’ya…
Ahmet Günbay Yıldız
—
Bilmek istersen seni-Hacı Bayram Veli
Bilmek istersen seni
Can içre ara canı
Geç canından bul anı
Sen seni bil sen seni
Kim bildi ef’alini
Ol bildi sıfatını
Onda buldu zatını
Sen seni bil sen seni
Görünen sıfatındadır
Anı gören zatındadır
Gayrı ne havetindedir
Sen seni bil sen seni
Kim ki hayrete daldı
Nura müstağrak oldu
Tevhid-i zatı buldu
Sen seni bil sen seni
Hacı Bayram Veli
—
AZRAİL UĞRAMADAN
Hayat bitip gün tükenince
Mezar seni içine çekince
Sevdiklerin toprağa gömünce
Mezarda kalırsın amelinle
Mezar bekler günahsız insanı
İstemez günahla haşir neşir olanı
Azrail acıtmadan alır
Günahsız adamın canını
Dünyadan kalmaz yanında
Boyuna göre kefeninden başka
Sual melekleri gelip hesap sorunca
Yaptıkların gelir yanına
Günahkarın cevabı olunca yanlış
Mezarı olur cehennem çukuru
Daralır eniyle boyu
Asıl azabın başlangıcı bu
Dünyada iyilik yap herkese
Günah işlemeden git ahrete
Cevabın doğru olsun sual meleklerine
Mezarın dönsün cennet bahçesine
Mahşerde huzura çıkınca
Amel defterin tartılınca
İnsanlar senden hakkını sorunca
Hakkını ödemeden cennet uzak bize
Tövbe edelim bu dünyada günahlarımıza
Cennetle cehennemlikler ayrılınca
Geç kalıp pişman olmaktansa
Ölüme hazırlan Azrail uğramadan..
—
Gel Aldanma Bu Dünyaya
Gel aldanma bu dünyaya, sonu viran olur, bir gün,
senin bu sürdüğün demler, elbet yalan olur, bir gün.
Mala, mevkiye güvenme, sarılacaksın kefene,
o da çürür, kalır yere, tenin yeksan olur bir gün.
Mezarından kalkacak halk, kimi açık kimi çıplak,
yalın ayak, başı kabak, herkes üryan olur bir gün.
Yağar kar gibi defterler, görünce onu titrerler,
cümle halkın teni terler, ulu divan olur bir gün.
Kiminin yüzü kararacak, orda perişan olacak,
Dine uyan kimse ancak, şâd-ü handan olur bir gün.
—
Tevhide Gel
Buyruğun tut Rahmân’ın, tevhide gel, tevhide!
Tâzelensin imanın, tevhide gel tevhide!
Müşkilde kalan kişi, güç etme âsan işi,
Bırak gayrı teşvişi, tevhide gel tevhide!
Sen seni ne sanırsın, fâniye aldanırsın,
Hoş bir gün uyanırsın, tevhide gel tevhide!
Yaban yerlere bakma, canın odlara yakma,
Her gördüğüne akma, tevhide gel tevhide!
Hüdâi’yi gûş eyle, aşka gelip cûş eyle,
Bu kevserden nûş eyle, tevhide gel tevhide!
—
SEN VE SEVDAN VAR MI GERİSİ…..
Medine desiniz….
herşeyinizi bırakıp düştünüz aşkın peşine
SEVDALIYA kavuşmak için can atıyorsunuz
YA RASUL ben geldim deyip
hıçkırıklara sığınıyorsunuz
Özlemin sona erdirmek için
RAVZA ya ayak basıp
oyy yoluna bedenimi paramparça edeceğim
dediğiniz….
O nu kimse kadar sevmediniz…
SEVEMEDİNİZ….
Ateşler içinde kaldınız
Hiç bişeyin farkında değilsiniz…
RAVZA da olmanın bile…
Sesiniz kısık olarak ağlıyorsunuz
ve iki elinizi RAHMAN a açıyorsunuz
SEVDALIM ben geldim deyip
öylece oraya yığılıp kalıyorsunuz
—
Aşkına Muhammed’in
Yaratıldı mevcudat, Fahr-i Alem aşkına
Hak yarattı her şeyi, aşkına Muhammed’in
Ermedi hiç bir Nebi, Kabe kavseyn sırrına
Lütfeyledi Zat-ı Hak, aşkına Muhammed’in
Ebu Bekir ve Ömer, Osman ile hem Ali
Etti ashab hep iman, aşkına Muhammed’in
Medh eyle gel ey Naci, över Kur’an ayetleri
Eyle daim salavat, aşkına Muhammed’in
Sıddık Naci Eren Balıkesiri
İlahiler ve Kasideler s.79
—
AKINCI TÜRKÜSÜ
Atlasdan cepkenli yiğit akıncı!
Dönmedin geriye bunca yıl oldu.
Gözlerim yollarda ruhumda sancı,
Elimde güllerim buruşup soldu.
Gezdiğim yerlerde hep seni sordum;
Şimdi gelir diye hayâller kurdum.
Günler geçti ben: “Yarın!” deyip durdum,
Bin hafakan sînem boşalıp doldu…
Ger dizgini artık, şahlansın atın!
Ger ki, va’dedilen günler pek yakın!
Ufukta bahar var, unutma sakın!
Zulmet silindi her yöre nûr oldu.
M.Fethullah Gülen
—
Yâ Mübarek Kadir Gecesi
İner şol yeryüzüne Cibril aleyhisselam
Dağıtır beratları Kadir Gecesi
Ol kadrin ihyası siler gönülden pası
Sabaha dek uyuma Kadir gecesi
Semadaki melekler afv ister bu ümmete
Cümlesi dua eder Kadir gecesi
Ara on günden sonra tek gecede yedide
Mevla nasip eylesin Kadir gecesi
Sıddık Naci Eren Balıkesiri
Mübarek Gecelerin ve Üç Ayların Fazileti s.174.
—
Aşkın ile aşıklar
Aşkın ile aşıklar
Yansın ya Resulallah
İçip aşkın şarabın
Kansın ya Resulallah
Seni seven her kişi
Verir yoluna başı
İki cihan güneşi
Sensin ya Resulallah
Seni seviyor Subhan
Oldun kamuya sultan
Canım yoluna kurban
Olsun ya Resulallah
Feda Yunus’un canı
Nur kapladı cihanı
Âlemlerin sultanı
Sensin ya Resulallah
—
Aşkın aldı benden beni
Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar öldürür aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem Mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ü gün endişem bana seni gerek seni
Sofulara sohbet gerek ahîlere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra bana seni gerek seni
Miskin Yunus benim adım gün geldikçe artar odum
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni
—
Canım kurban olsun senin yoluna
Canım, kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Gel şefaat eyle kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Mümin olanların çoktur cefası,
Ahirette olur zevk-u safası.
Onsekizbin âlemin Mustafası,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
Yedi kat gökleri seyran eyleyen,
Kürsinin üstünde cevlan eyleyen,
Miracda, ümmetin Haktan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
(Yunus) neyler iki cihanı sensiz,
Sen hak Peygambersin şeksiz şüphesiz!
Sana uymayanlar, gider imansız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed!
—
Kabir Duasi
bir selvi altinda,bir mezar tasi.
gorursen bakmadan cekipte gitme.
ustunde yazili,adiyla yasi.
camurlu okunmaz,silmeden gitme.
selviyi dikenler bilir derdimi.
kazdilar serindir,diye yerimi.
tanirmisin yoksa,benim yarimi?
yarimsen adini vermeden gitme.
kurumasin selvim,bir avuc su dok.
esmiyor dallari,bulutsuzmu gok?
ustumde dikenler,salarlarsa kok.
bagrimi delerler,sokmeden gitme.
sicakmi topragim elini cekme.
serinletir belki,birazcik bekle.
dunyadan hasretim ne olur soyle.
seviyorum seni demeden gitme.
sonmeyen atesle hala yanarim.
sis degil ustumde,tuten dumanim.
sevgimdi,sevdamdi,benim imanim.
imanim sendeyse vermeden gitme?
cokmu uzun yolun son yol burasi.
her adem oglunun,en son yuvasi.
bilmiyorsan eger,kabir duasi.
her seven kavussun demeden gitme.
i.gungor
—–
Ey Rabbim !
Yaratmak sadece sana mahsus,
Her şey kudret elin de senin.
Ol deyince oluverir dilediğin,
Yarattığın her şey kusursuz senin.
Sen! Hükmedenler hükmedenisin,
Şanın her alem de yüce senin.
Arş senin,Kürs senin,
Övülmeye layık olan yalnız sensin.
Bütün hazineler,ilimler senin,
İsteyeni ilimle yüceltirsin.
Dilediğini zenginlikle imtihan edersin
İlmin ezelden her şeyi kuşatmış senin
Sen! Her yerdesin,her şeydesin,
Tüm Kainat tespihte seni her an.
Ne uyku tutar seni,ne yorgunluk duyarsın,
Zaman ve mekanların üstünde olan sensin.
İnanan da inanmayan da kulun senin,
Hiç kimsenin ibadetine ihtiyacın yok senin.
Her canı bedenine emanet verirsin,
Eninde sonunda dönülecek olan sensin.
Din gününün sahibi sensin,
Her hesabı kolayca görürsün.
Mazlumun ahını yer de bırakmazsın,
Zalimi zulmün de bir çığlıkta boğarsın.
Dört kitabın sahibi sensin,
Levhi Mahfuz’dan verdin hepsini.
Sevgilinin kalbine indirdin Kuran’ı Kerim’i
Müslümana emrindir yaşamak şeriat rejimini.
Senin gazabından sana sığınıyoruz,
Bizi koru, bizi gözet,bizi yalnız bırakma.
Son nefeste iman üzere canımızı kabzet,
Bizleri Mahşer de sevdiklerinle beraber haşret
Şeref Özen
—–
Selam Sana Ya Muhammed Mustafa
Gelişini haber verdi Nebîler,
Son dönemde gelir Ahmed dediler,
Melekler yoluna güller serdiler,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Nûr-ı çeşmin gönüllerde zevk sefa.
İsrafil ninniler söyledi cana,
Çocuklukta özlem duydun babana,
Anam babam feda olsunlar sana,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Ruhu nakşın gönüllere pür şifa.
Gençliğinde cesur, mert bir civandın,
Doğruluğa ta yürekten inandın,
Muhammedü’l-emin unvanı aldın,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Cemâlin benzerdi hüsn-ü Yusuf’a.
Ceddin İbrahim’in Hanif dininde,
Bazen tüccar oldun Kenan ilinde,
Yalan yanlış yoktu senin dilinde,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Meleklerde olmaz sendeki vefa.
Mirâcına şahit oldu âlemler,
Sevenler müjdeli haberi bekler,
Firâkından yandı bütün felekler,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Gelmek istiyorum senin tarafa.
Ağzında dualar, gözlerin yaşlı,
Çocukla çocuktun, yaşlıyla yaşlı,
Oldukça vakurdun, hep ağır başlı,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Şöhretin yazıldı nurlu Mushaf’a.
Konuşurken sesin gayet sakindi,
Bakışın kararlı, gözler emindi,
Firdevs dedikleri Cennet tenindi,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Allah remzeyledi mim-i hurûfa.
Tenin gül kokardı, nefesin reyhan,
Dünyada sultandın, ukbada sultan,
Seni görmek ister bu fakir her an
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Şefâatin göster koyma A’râfa.
Ahlâkın Kuran’dı âdabın Furkân,
Ashâbın ışıktı, Ehl-i beyt nurdan,
Resul ayrılamaz çâr-ı yarından,
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Ehl-i Beyte canlar feda bin defa!
Şah Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin,
Sevdam Zeynep ile Zeynel Abidin,
Sensin kıblem, sensin Kevser, sensin din!
Selam sana ya Muhammed Mustafa,
Her zerrene Halit feda bin defa.
Tasavvuf Yolcusundan,
——
Bismillah
Rahman-i Rahim’in nurundan umman,
İmanlı dillerde güldür Bismillah.
Çaresiz dertlere şifalı derman,
Cennetten sırata eldir Bismillah.
Bismillah diyenin duruşu haktır,
İhlâstır mihengi sevdası tektir,
Vukuf-i kalb ile eylesin takdir,
Hakk’ın divanına yoldur Bismillah.
Vukuf-i zamandır söyle Bismillah,
Vuslat perdesini aralar Allah,
Nefsi Merdiyyeye gider inşallah,
Nefsi kâmile de haldir Bismillah.
Nazar ber kadem et kendin beğenme,
Rabbime riayet Ömer eğlenme,
Halvet der encümen nefse bağlanma,
Sefer der vatan Hay! Güldür Bismillah.
Ömer Ekinci Micingirt
——
Medine’ye Varamadım
Medineye varamadım
Gül kokusun alamadım
Muhammed’e (ASM) doyamadım
Yaralıyam yaralıyam
Kabenin örtüsü kara
Açtı yüreğimde yara
Bulunmadı derdime çare
Yaralıyam yaralıyam
Hacerül esvedin taşı
Akıttı gözümden yaşı
Bulunmaz resülün eşi
Yaralıyam yaralıyam
Erkan Mutlu
—–
Tövbe Kapısı
Bu imtihan dünyasında
Geçen ömrün deryasında
Haramı unuttum aslında
Tek kurtuluş tövbe kapısında
İşlediğim günahlar ağır geldi bana
Bir silkindim ölümü hatırlayınca
İşte o kabir azabı var ya
Götürdü beni tövbe kapısına
Kabir azabı başlangıcı oysa
Asıl azap kıyamet kopunca
Cehennem var mahşerden sonra
Tövbe kapısı tek umut bana
Yaptıklarımdan pişmanım oysa
Bu şekilde ölmek azap getirir bana
Bu günahlar korku verdi bana
Af diledim tövbe kapısında
Genç yaşta uydum şeytana
Birde o nefsim var ya
Düşürdüler beni tuzaklarına
Şimdi gidiyorum tövbe kapısına
Gözyaşıyla gönülden yalvarmaya
Yaptıklarımdan arınmaya
Helal lokmayla karın doyurmaya
Yalvardım Allah’a tövbe kapısında
—–
Allah Sevgisi
Rüzgar nasıl sürükler sararan yaprakları
Hafiften yağdı yağmur ıslattı sokakları
Güneşle aramıza girmiş kapkara bulut
Aydınlatmıyor artık güneş ışığı sönük
Umutlandım geceden sordum parlayan ayı
Yıldızlar bile küskün görünmüyor alayı
Avuçlarım açıldı yükseldi göklere dek
Kalbime bir ses geldi sevgili kulum sabret
Isındı damarlarım yumşayıverdi kalbim
Aydınlattı her yeri Allaha olan sevgim
Sinan Karakaş
Hoş Geldin Ramazan Ayı
Hoş geldin, gönüllerin sultanı,
Hoş geldin.
Hoş geldin, ayların tacı,
Hoş geldin.
Bedenlere sağlık,
Gönüllere huzur verdin.
Kadir gecenle geldin,
Müjdeler vere vere,
Seni bekledik yaşlı gözlerle,
Huzur verdin bizlere,
Sabır verdin,
Umut verdin.
Hoş geldin, gönüllerin sultanı,
Hoş geldin.
Yılmaz Çelik
6. İslami Şiirin Modern Yorumları
Günümüzde İslami şiir geleneği, modern şairler tarafından da sürdürülmektedir. Modern İslami şairler, geleneksel temaları çağdaş bir bakış açısıyla ele alarak yeni nesillere ulaştırmaktadır. Bu şairler, teknolojinin olanaklarını da kullanarak İslami şiiri daha geniş bir kitleye ulaştırmaktadır.
7. Sonuç
İslami şiir, binlerce yıllık bir geçmişe sahip zengin bir geleneğe sahiptir. Bu şiirler, inançlarını ifade etmek, derin manevi düşüncelere yol açmak ve insanları Allah’a yaklaştırmak için kullanılmıştır. Ünlü şairlerin eserleri, bu geleneğin zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtmaktadır.
8. Sık Sorulan Sorular
8.1 İslami şiir nasıl ortaya çıktı?
İslami şiir, İslam’ın doğuşuyla birlikte ortaya çıktı. İslam’ın erken dönemlerinde, inançları ifade etmek ve yaymak amacıyla şairler tarafından kullanıldı.
8.2 Hangi temalar İslami şiirlerde sıkça işlenir?
İslami şiirlerde sıkça işlenen temalar arasında tevhid (Allah’ın birliği), Allah sevgisi, Peygamber Muhammed’e olan sevgi ve ölüm-ahiret konuları bulunur.
8.3 Modern İslami şairler kimlerdir?
Modern İslami şairler arasında güncel temaları ele alan birçok isim bulunmaktadır. Bu şairler, geleneksel İslami şiiri çağdaş bir bakış açısıyla yeniden yorumlamaktadırlar.
8.4 İslami şiir geleneği hangi dönemlerde etkili oldu?
İslami şiir geleneği, İslam’ın doğuşundan günümüze kadar birçok dönemde etkili olmuştur. Özellikle İslam’ın ilk dönemlerinde büyük bir gelişme göstermiştir ve günümüzde de devam etmektedir.