Delikanlı Sözler ( 2024 )

Dünyada iki gül olsun. Biri beyaz biri kırmızı. Seni sevmediğimde kırmızının solmasına izin ver. Beyaz benden hoşlanmadığında bırak o benim kefenim olsun.

Suyun olmadığı bir deniz düşünün. Mutsuz bir insanı düşünün. Uykusuz bir geceyi düşünün. Çiçeksiz bir bahar düşünün. Aşksız bir kalp düşünün. Sensiz beni düşün.

Duygular vardır, anlatılmayan aşklar vardır, kelimelere dökülemeyen bakışlar vardır, ağlatan insanlar vardır, siz de onlardansınız.

Keşke her aşk mutlu sonla bitse, keşke her gerçek aşk hak ettiğiyle kalabilse ya da unutmak mümkün olsaydı.

Seni yıldızlara benzetiyorum, yıldızlar kadar parlaksın, yıldızlar kadar ulaşılması zorsun ama milyonlarca yıldızdan birisin.

Ömrüm güllerle geçse de, sana gül koklamayacağım canım. Seni koklamak ölüm demekse, buna değersin canım.

İçimdeki bir çocuk yıllardır ağlıyor, o yüzden gözlerim hep ıslak. Siz de çekip gitmeyin, dayanamıyorum, sandığınız kadar sert değilim.

Hayatımın sana sıradan görünmesine izin verme. Ben kendi kendime yeterliyim. Zamanla buna nasıl alışacağımı da biliyorum. Ama henüz unutmayı öğrenemedim.

Yaz öfkeni yapraklara, dökülsün sonbaharda, yaz dertlerini rüzgara, savursun seni uzaklara estiğinde, yaz aşkımı yüreğine, öldüğünde seninle birlikte gömülsün.

Yüzüme sahte bir gülümseme yerine gerçek nefretin gösterilmesini tercih ederim.

Geçmişi düşündüğümde bazen çok cesaret gösterdiğime değil, riske girmediğime pişman oluyorum.

Eğer hayal edebildiğin bir şeyse, yapabilirsin. Peşinden gidecek cesaretiniz varsa, tüm hayaller gerçekleşebilir.

Dua iki şekilde tecelli eder: Ya bizi korkutan şeyi ortadan kaldırır. Ya da bize üstesinden gelme gücü ve cesareti verir.

Malını kaybeden çok şey kaybeder. Bir arkadaşını kaybetmek daha çok acı çeker. Ama cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiş demektir.

Benim için insanlar ikiye ayrılıyor; sevdiklerim ikiye ayrılıyor, diğerleri sevdiğim insanlar tarafından ikiye ayrılıyor, çok sevdiklerim ve diğerleri de çok sevdiğim insanlar tarafından ikiye ayrılıyor. Sen ve diğerleri…

Hayatı öyle yaşa ki, hayat seni kıskansın. Öyle sevin ki ölüm size merhamet etsin. Öyle dost ol ki, dostun olmayanlar utansın.

İkiyüzlü bir arkadaşın olacak. Bırakın genç adam düşmanınız olsun. En azından seni arkadaşın gibi sırtından değil, genç bir adam gibi başından vuracak.

Kalbim biraz ıslak; Rengi, gizli köşelerde ağlamaktan, defalarca güneşe maruz kalmaktan ve kurumaktan dolayı hafif soluktur.

Sonunda bir gün seni gözlerime kilitleyip aşkımla boğacağım, sonra seni kalbime gömüp Azrail’e canımı almasını söyleyeceğim, bu dünyadan asla sensiz ayrılmayacağım…

Kalbimde 3 çiçek büyüttüm. Sevmek, sevilmek ve beklemek. İkisini kırdın. Bana kalan tek şey beklemek.

Sözümüz dosta tatlı, düşmana kurşundur. Adı üstünde canımız hançer, memlekette hayat. Dost için fedakarlık, düşmana beladır. Dostluğumuz çok güzel, ne almak ne de satmak ölüme mahsustur.

Ölümün bitip bitmeyeceğini bilmediğimiz bir yola girdik… Kitabımızda verilen sözden dönülmez. Bedenim kalkandır, sana kurşun değmez. Ben aşığım canım, benden önce ölemezsin.

Sen benim sigaram gibisin, saçların dumanlı, gözlerin ateşli, tek fark var: Ben sigara yaktığımda beni yakarsın.

Ömrüm güllerin arasında geçse de senin üzerindeki gülleri koklamayacağım canım. Güllerin kokusunu alamasam da ölüm senin için ölmeye değer canım.

Sen sarhoş olan ama hissedilmeyen, seveni yanıltmayan, severken yanılmayan, özlenen bir baharsın. Özleyen sensin, özleten de sensin. Buradayken asla tatmin olmuyorsun. Etrafta olmadığın zaman dayanılmaz oluyorsun.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar, ben onuncu köyden size sesleniyorum. Seni çok seviyorum.

Elbette bu kadar arkadaşımın arasında bir düşmanım da olacak ama bu kadar düşmanımın içinde arkadaşımın beni vuracağını nasıl bilebilirdim?

Geceleri sesim uzaklardan çığlıklar atıyor, sana olan hasretim yosun kokusundan daha keskin, bu sabah sadece senin için açıldı gözlerim, günaydın her şeyim.

Keşke bin tane daha hayatım olsaydı. Eğer senin kollarına düşerse. Eğer seninle buluşacaksak. Ölüm bile bana düğün gibi geliyor. Sensiz kalmaktan çok korkuyorum. İnanın kendimi tanımıyorum. Benim için önce Allah, sonra sen. Seni ne kadar sevdiğimi biliyor.

Dün seni sevmedim çünkü dün bitti. Bugün seni sevmedim çünkü bugün bitecek. Seni yarın sevdim çünkü yarın hiç bitmeyecek.

Dumanımda değildi, sigarayı bıraktım, bardağımda değildi, içmeyi bıraktım, rüyalarımda değildi, uyumayı bıraktım, onsuz yaşayamayacağımı anladım.

Çok güzelsin, çok tatlısın, harikasın. Acılarımın tek bahanesi sensin. Ne olduğunu bilmiyorum, melek mi yoksa şeytan mı? Beni tuzaktan tuzağa atarsan sorun yok, seni seviyorum, atmasan da sorun değil.

Siz hayatı müzikle yaşamayı öğrendiniz ama biz hayatı karanlık sokaklarda elimizde silahlarla öğrendik.

Özlemimi bulutlara yükledim, sevgimi rüzgarlarla gönderdim, gözyaşlarımla yağmur yağdırdım. Küçük melekler gönderdim, seni öpmeye mi geldiler?

Bir gün dudakların kurursa sana okyanusu getireceğim. Akşam ayazında ürperirsen, güneşi sana getiririm. Eğer kalbin aşkı arıyorsa, kalbimi söküp sana getireceğim.

Eğer bir gün hayatın tüm güzelliklerinden vazgeçip sessizce ölüme gitmek istersen yanıma gel, sana sensiz yaşamanın ölüm olduğunu göstereyim.

Aşk bir nefes kadar yakın, yıldızlar kadar uzaktır derler. Ulaşırsın ama ulaşamazsın, Ulaşırsın ama dokunamazsın, Dokunursun ama vazgeçemezsin, Vazgeçersin ama unutamazsın.

Emaneti çekeriz, adaleti çiğneriz, mahallemizden geçemeyiz, bunu içemeyiz, biz (ilçenin adı) bundan rahatsız olamayız.

Dağların bilemeyeceği bir sevgim var, kimsenin anlayamayacağı bir sevgim var, bir de sen varsın canım, dünyada kimse böyle sevemez.

Bir evlilik gibi yaşayacağım içimde, kalan son aşk parçası seninle, ayrılmayalım, ölsem bile aşkım senin elinde.

Seni ne kadar sevdiğimi bilmek istiyorsan kalbime vur ve kır. Yüreğimden akan kan adını yazacak, o zaman sana olan sevgimi anlayacaksın.

Benzer bir avuç dolusu gül çalısı kapmayı seviyorum. Elleriniz kana bulanacak ama dikenlerin hesabını güle soramazsınız.

Yüreğimdeki sevgiye, dudaklarımdaki gülümsemeye, akan gözyaşlarına ancak sen layıksın. Çünkü sen benim için çok özelsin aşkım.

Hayatı kazanmayı öğrendik ama yaşamayı öğrenemedik. Hayatımıza yıllar ekledik ama yıllara hayat katamadık.

Aşk insanın hem dostu hem de düşmanıdır. Hayatta onun gibi insanı yok eden, onun gibi sevindiren hiçbir şey yoktur.

Bana seni sevdiğimi söylediğinde, yalan da olsa, bu yalanı dünyanın tüm gerçekleriyle değiştirmeye hazırım.

‘Sevgilim’ ile başlayıp ‘Seni seviyorum’ ile biten bir telefon bekliyorum. Dün gelmesi gereken ama bugün hala gelmeyen.

Gözlerine baktığımda, dalıyorum. Uzak bir yerde yaşayarak, sadece ikimiz olarak sana aşık olmak istiyorum. Ben sana aşığım bebek kokulu sevgilim.

Küçük kelebeğin tül kanatlarının ışıltılı tozları parmak uçlarıma karıştı. Peki ne zaman kalbimden uçup gidecekler?

Eller bana kalpsiz diyor, doğru çünkü kalbimin sende olduğunu bilmiyorlar. Seviyorum.

Sana dokunmanın utancını duyuyorum ve aşık olmanın utancını düşünüyorum. İnan bana en çok seninleyken seni özlüyorum.

Nasıl ki varlığınla hayatımı doldurdunsa, ben de adımı dudaklarına defalarca yazmak istiyorum.

Aramızdaki mesafeler ne kadar uzun olursa olsun, sonsuzluğa giden bütün yollara adını yazdım. Hangi yolu seçerseniz seçin, sizi sevdiğimi okuyacaksınız.

Özlemden daha ağır bir yük var mı? Ekmek ve su kadar yaşama sebebimsin sen. Ayrılığın, hasretin, her şeyin bir zevki vardır. Seni hatırlamak, seni özlemek kadar güzel.

Her zaman kalbimdesin, nerede olursam olayım, ne düşünürsem düşüneyim, seni ne kadar sevdiğimi kelimelerle anlatamam ama şunu bil: Seni seviyorum.

Özlem kapımda nöbet tutuyor. Sevgilim uzak bir şehirde, gözlerim onu ​​arıyor. Bir kuş olsaydım, bu uçsuz bucaksız toprakları geçseydim, yanında olsaydım, onları doyasıya öpüp koklayabilseydim.

Kollarımda kelepçe yok, yanımda gardiyanlar yok, yüreğimde zulüm yok, boynumda ölüm yok. Sevgilim olacağın tek gün sensin.

Gözlerinden düşen bir yaş olmak isterdim. Gözlerinden doğmak, yanaklarından akmak ve dudaklarında ölmek…

Yüreğimdeki bütün çiçekleri senin için topladım, senin için topladım, güneşi odama soktum, rüzgardan şarkılar yaptım. Senin hakkında şarkılar söyledim, sonra da şarkılar…

Eğer bilmiyorsanız, bu utanç verici değil, adalet eninde sonunda yerini bulacak. Kötülük yapana bile kızma, farkında olmadan iyiliklere sebep olabilir…

Yüreğimiz ne kadar acı çekti, hep öyle olsun dedik. Ama kalbimizdeki sevgiyi yenemedik. Birlikteyken hep uzak durur, eğlenirdik. Aşkı böyle mi öğrendik?

Söz kalemle değil yürekle yazılır, gençlik sözle değil eylemle yapılır, aşk ihanetle değil yürekle yaşanır.

Check Also

Duyanları Buz Gibi Yapan Soğuk Espriler

Duyanları Buz Gibi Yapan Soğuk Espriler - Eğlenceli ve şaşırtıcı mizah dolu bir koleksiyon.

Bir yanıt yazın