Cinsiyet Değiştirenler Çocuk Sahibi Olabilir Mi?

Cinsiyet değiştirme ameliyatları zaman zaman ünlü isimlerden dolayı gündeme gelebilmektedir. Farklı bir görünüme kavuşmak ve hissettiği gibi yaşamak isteyenler için bu operasyonlar önemlidir. Ancak cinsiyet değiştirmek oldukça zor ve uzun vadeli bir süreç olarak görülüyor. Sadece genital bölgeye yapılan cerrahi müdahaleler bunlarla sınırlı değildir. Bunun dışında hormon tedavileri de uzun süre boyunca yapılması gereken işlemler olarak adlandırılmaktadır. Olmak istedikleri kimliklere ancak görünüşte ulaşmaları mümkündür. Cinsiyet değiştiren kişiler çocuk sahibi olabilir mi? Böyle bir sorunun cevabı olumsuzdur. Ayrıca cinsiyet değiştirme ameliyatı olan kişilerin sadece cinsel organlarıyla sınırlı olmayan bir ameliyat süreci geçireceği de bilinmelidir. Cinsiyet değiştiren kişiler için çocuk sahibi olmak geçerli bir konu değildir. Yeni kimlikleriyle cinsel faaliyetlerine devam etseler bile hormonlarında ve üreme hücrelerinde üretim olmayacaktır. Aynı zamanda genital bölgenin işleyişi yapay yollarla sağlanacağı için tıbbın henüz çözüm bulamadığı bir yöntemdir. Dolayısıyla cinsiyet değiştiren kişilerin doğal yollarla çocuk sahibi olmaları mümkün değildir. Cinsiyet değiştiren insanlar yalnızca yaşam tarzlarında ve kimliklerinde bir değişiklik yaşarlar. Ancak hiçbir şekilde ve yöntemle çocuk sahibi olmaları mümkün değildir. Bu konuda herhangi bir tıbbi müdahale ya da tedavi süreci yaşanmadı. Tıbbın bu konuda ilerlemesinin hâlâ yetersiz olduğu belirtiliyor.

Cinsiyet değiştirme ameliyatı neden kullanılır?

Cinsiyet değişikliği süreci önemli bir karar aşamasından sonra hayata geçirilir. Bu kararın verilmesinde bireylerin davranışları, yaşam tarzı ve genetik faktörler öne çıkan kriterlerdir. Birinin cinsiyetine göre yetiştirilmemesi durumu ileride böyle bir sonuca yol açabilir. Psikolojisi ve yaşam tarzı değişip kendi bedeninden memnun olmayan bireylerde de ortaya çıkabilir. Aynı zamanda geçmişte yaşanan olaylar ve travmalar da cinsiyet değiştirme ameliyatı talep eden kişilerin sorunları arasındadır. Sosyal çevre ve aile ortamı bu konuda önemlidir. Çocukların doğdukları andan itibaren yaşadıkları gelişmeler böyle bir sonuca yol açabilecek bir durumdur.